MARKA HAKKI VE
MARKALAŞMA SÜRECİ
Marka; bir işletmenin mal
veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırdetmek
amacıyla kullanılan işaretlerdir.
SMK madde 41’de markanın; bir
teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya
hizmetlerinden ayırdedilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın
konusunun açık ve kesin olarak
anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde
gösterilebilir olması koşuluyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller,
renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajların biçimi olmak
üzere her tür işaretten oluşabileceği ifade edilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanunu ile sağlanan marka koruması, tescil yoluyla elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar, münhasıran marka sahibine aittir. Bu yönüyle tescil kurucu etkiye sahiptir. Markanın, sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı kural olarak marka tescilinin yayım tarihi itibariyle hüküm ifade eder. Tescilin yapılışı SMK 11 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Marka sahibi tescilli markasını ve ondan doğan yetkilerini kullanarak, kendisine ait mal ve hizmetleri başkalarına ait mal ve hizmetlerden ayırt etmektedir.
Marka Sahibinin Hakları nelerdir?
Marka tescilinden
doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka tescili, sahibine,
·
Markanın tescil kapsamına giren aynı veya benzer mal veya hizmetlerle
ilgili olarak karıştırılma ihtimali olan,
·
Tescilli markanın itibarından dolayı haksız avantaj elde edecek veya
·
Tescilli markanın ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikteki
herhangi bir işaretin izinsiz kullanımını önleme hakkını vermektedir. (SMK madde 7)
Marka Sahibinin
Yükümlülükleri;
Marka sahibi, tescil ettirdiği markasını aralıksız kullanmakla
yükümlüdür. Bu anlamda markanın kullanılması, markanın ticaret hayatında
işlevine uygun şekilde kullanılması demektir. (ciddi biçimde kullanma). Eğer marka tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep
olmadan marka sahibi(ya da izin verdiği kişi) tarafından Türkiye’de ciddi
biçimde kullanılmaz ya da kullanıma beş yıl kesintisiz ara verilirse, markanın
iptaline karar verilir.
Ciddi kullanım kavramı hem özel hem de genel kriterler
içermekte olduğundan her somut olay için ayrı ayrı ele alınarak
değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu değerlendirmenin yapılabilmesi için
özellikle markanın tescilli olduğu mal veya hizmetin türü, satış miktarı,
markanın temel işlevine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, ilgili mal veya
hizmetler bakımından pazar payı yaratılıp yaratılmadığı, hitap ettiği müşteri
çevresi, işletme büyüklüğü gibi kriterler bakımından ayrı ayrı
değerlendirilmeli ve bütün bu kriterler ışığında ciddi kullanımın oluşup
oluşmadığı incelenmelidir.
Haklı nedenden kasıt ise markanın kullanılmasını engelleyen ve marka sahibine
isnat edilemeyen herhangi bir vakadır. Örneğin; üretimin yetkili makamlarca
alınan önlemler sonucu durması, ilgili malın piyasaya sürülmesi için gerekli
iznin verilmesinin gecikmesi, savaş doğal afet gibi..
Örnek bir karar olarak Supermac Ltd. 2017 yılında, McDonalds’a ait olan “BIG MAC” isimli markanın ciddi bir biçimde kullanılmaması sebebiyle tescilinin iptalini talep etmiştir. McDonald’s ilgili zaman aralığında markasını kullandığını ispatlamak adına EUIPO’ya McDonald’s şirketlerinin yetkililerince imzalanan 3 adet yeminli ifade sunmuş, EUIPO bunun geçerli bir delil olduğunu ancak bu ifadeleri verenlerin tarafsız olmaması nedeniyle ispat gücünün az olduğunu belirtmiştir. McDonald’s Big Mac et sandviçlerini gösteren broşürler ve reklam posterlerinin bilgisayar çıktısı ve sandviçlerin ambalajları (kutuları); farklı ülkelerin McDonald’s web sitelerinden alınmış ekran görüntülerini sunmuş, EUIPO bunların dolaşımının nasıl olduğunu, bu dağıtımın sonucunda gerçek veya muhtemel ticari satışlara yol açıp açmadığına dair bir bilgi bulunamadığına, websitesinde ziyaretçi trafiğine dair verilerin mevcut olmadığına, rakam verilmeden yüksek olduğu ifade edilen ciro ve satış rakamlarına işaret eden ya da delil teşkil edebilecek somut bir veri veya rakam bulunmadığına dikkat çekmiştir. EUIPO bu noktada verilen beyanları destekleyecek nicelikte makbuzların ibraz edilmesi gerekliliği üzerinde durmuştur. Mcdonald’s Big Mac hamburgerinin tarihini, içeriğini ve besinsel değerini içeren bilgilerin yer aldığı en.wikipedia.org sitesinden alınmış çıktılar sunsa da EUIPO en.wikipedia.org sitesinden alınmış çıktıların bağımsız ve somut ek kanıtlarla desteklenmediği sürece, salt kendi başına güvenilir bir kaynak teşkil etmeyeceğini belirtmiştir. McDonald’s markasının tescilli olduğu hiçbir mal ve hizmet için markasının ciddi bir biçimde kullanıldığını gösteremediği için “BIG MAC” markasının tescilinin iptaline temyize açık şekilde karar verilmiştir.
Markanın Korunma Süresi;
Tescilli marka üzerindeki hak, süre bakımından sınırlı bir haktır. Smk 23.1 uyarınca tescilli markanın koruma
süresi, başvuru tarihinden itibaren 10 yıldır. Söz konusu korumanın daha uzun bir süre devamının sağlanması için,
her 10 yılda bir marka yenilemesi yapılması gerekmektedir.
Marka Hakknın Korunması;
Marka hakkına
tecavüz halleri:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. Maddede belirtilen
biçimlerde kullanmak
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırdedilemeyecek
derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek
c) Markayı veya ayırdedilemeyecek derecede benzerini kullanmak
suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde
tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya başka
bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek,
ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride
bulunmak
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz
genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek
· Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti,
· Tecavüz
fiilinin ya da muhtemel tecavüzün önlenmesi
· Tecavüzün
kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini
· Tecavüz
oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretimine özgü cihaz,
makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki ürünlerin üretimini
engellemeyecek şekilde elkonulması
· Elkonulan
ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınması
· Tecavüzün
devamını önlemek üzere gerekli tedbirlerin alınması, özellikle el konulan
ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi,
üzerindeki markaların silinmesi, tecavüzün önlenmesi açısından kaçınılmaz ise
imha edilmesi
Marka Haklarına Tecavüz
Halinde Tazminat Sorumluluğu
Sınai Mülkiyet
Hakkı sahipleri, ürün ve hizmetlerinin tüketiciler nezdindeki imajının temelini
oluşturan ve genellikle büyük yatırımlar yaptıkları sınai mülkiyet haklarına
tecavüz halinde ciddi zararlara uğramaktadır. Sınai mülkiyet hakkı sahibi, hakkına tecavüz fiilleri nedeniyle uğradığı
fiili zararın giderilmesini isteyebileceği gibi yoksun kaldığı kazancın
giderilmesini isteyebilmektedir ve kanunda yoksun kalınan kazancın hesaplanması
konusunda üç ayrı yöntem öngörmüştür. Buna göre;
ü
Yoksun
kalınan kazanç, marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı marka sahibinin
elde edebileceği muhtemel gelire;
ü
Marka
hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca(kâr);
ü
Marka
hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanılmış olsaydı,
failin ödemesi gereken lisans bedeline göre hesaplanabilir.
Bu üç yöntemden hangisinin kullanılacağını belirlemeye marka sahibi
yetkilidir.
Tazminat davası açılırken, dava
dilekçesi ile birlikte kanunda sayılan seçimlik haklardan hangisine dayalı
olarak hesaplama talebinin bulunduğunun belirtilmesi zorunludur. Hak sahibi,
uğramış olduğu zarar miktarını tam olarak belirleyebilmek için tazminat davası
açmadan önce markanın kullanılması ile ilgili belgelerin mahkemeye sunulmasını
isteyebilir.
Ticari dava sayılan marka hakkına tecavüz nedeniyle açılacak davalarda, görevli mahkeme, fikrî ve sınai haklar hukuk mahkemesidir. Kurulmamış olan yerlerde, tecavüz davalarına, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince bakılır. Marka hakkına tecavüzden doğan özel hukuka ilişkin taleplerde zamanaşımı süresi, BK’nın zamanaşımına ilişkin hükümlerine tabidir.
Marka hakkına tecavüz fiilleri SMK madde 30’da sayılmıştır. Bu
suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması
gerekir. Bu suçların takibi şikayete tabiidir. Marka hakkı sahibinin usule uygun şikâyeti olmaksızın bir
soruşturma ya da kovuşturma yapılması mümkün değildir.